Azerbaycanda
karanfil bir başka önemli her kes için. Karanfil bir zamanlar aşkın, sevginin
sembölü olmuş okuduğum bilgilere göre. Özel ve mutluluk dolu günlerde
karanfiller hediye edilirmiş. Ama bir gün gelmiş ki, doğduğum başı belalı bu
yurdumda, Vatanımda – Azerbaycanda tüm karanfiller bir gece ağlamış... ve o
günden 23 sene ötmesine rağmen bu güne kadar karanfiller Azerbaycanda hep
ağlar..
Karanfilin
Azerbaycan tarihine ağlayarak girdiği bir gece vardır ve o gecenin ismini hep
“Karanfillerin ağladığı gece” gibi düşünürüm ben. Karanfillerin hüzün çiçeği
olduğu o soğuk 20 ocak gününde sovyet kremli gücünü en son defa bağımsızlık
kavgası veren Azerbaycanın üzerinde denemeye çalıştı, yüzlerle insan
barbarcasına katletti ve daha yüzlercesini yaraladı.
Şimdi
sorarsanız kimlerin eliyle, nasıl, niçin bu katliam oldu? –SSCB-nin son lideri,
ermenilerin en büyük destekçilerinden olan Mihail Gorbaçov, zamanın Sovyet
Savunma bakanı Yevgeniy Primakov, KGB-nin başı Kruçkov tam olarak bu katliamın
yerine getirilmesi emrini veren şahıslardı. Ve Gorbaçovun bu kararı almasında
tabi ki, etrafındakı çok sevdiği ermeni milliyetçilerinin etkisi olmuşdu.
Rus ordusunun
Baküye girmesinin tam olarak iki nedeni vardı : İlki komünist rejimin dağılma
sürecine girmesiydi, Kremlin Sovyetler birliğinde rus kamuoyunun dikkatini
başka yönlere çekmek istiyordu. Ve bu nedenle de önce Afganistana girdiler.
Orada istediklerini elde edemediklerinden arkasından bağımsızlık istediklerini
dile getiren Baltik cumhuriyyetlerine gözdağı vermeyi amaç etdiler. Ayrıca
Azerbaycan halkının özgürlük mücadelesinin hızla diger Türk halklarına da
sıçrayacağı korkusu sarmıştı dört bir yanlarını. İkinci nedense General Yazovun
ifadesine göre, günden güne halkın desteğini alarak güçlenen ve 70 yıllık
komünizm propağandasına rağmen Azerbaycandaki milli şüur isteğini yok etmekti.
Ancak Azerbaycan halkı bir taraftan Sovyet imparatorluğuna karşı özgürlük
mücadelesini veriyor, diğer tarafdan menfur ermeni saldırılarına karşı
direniyordu.
Ve ayrıca
diger tarafdan da o dönemde Azerbaycanlılarla ermenilerin yaşadığı her yerde
ermeniler Azerbaycanlılara saldırırlardı. Buna misilleme olarak (eski
Azerbaycan topraklarında) Ermenistanda yaşayan yüzlerle Azerbaycan Türkü
Azerbaycana kovulmuşdu, tepki gösteren, yurdlarından çıkmayanlara ise zorlama
yapılıyor, evleri yakılıyor, görünmemiş şiddet uygulanıyordu.
Ve 20 Ocakda
milletimin sabr bardağının taşdığı gün oldu... O gün aynı zamanda Sovyet ordusu
tarafında hayalimizde canlandırsak bile aniden bitirmeye çalışacağımız bir
vahşetin hayata geçmiş haliydi... O gün akıtılan kanları yazmaya hiç bir
kalemin gücü yetmez sanırım.
Ülkemize
karşı toprak iddialarını süren Ermenistanın saldırgan hareketlerinden ve SSCB
yönteminin onları desteklemesinden öfkelenerek bu duruma itirazını bildirmek
için “Azadlıq Meydanı” denilen meydana toplanan eli yalın, günahsız ve silahsız
halka karşı Sovyet ordusunun savaş birliklerini yürütmesi o gece tarihin bile
göz yaşı dökdüğü faciaya neden oldu.
Saldırı
sonucunda Baküde 137 sivil öldürülmüş, 700den fazla kişi yaralanmış, 800 kişi
yasadışı haps edilmiştir. Öldürülenler arasında 5 milletin temsilçisi, 20den
fazla kadın ve çocuk bulunmaktaydı.
Ve o
katlimdan bir gün sonra Azerbaycanın her bir tarafı özellikle de Bakü karanfillere
büründü... Milletim şehitlerini son menzile uğurlamak için yaşlı, çocuk, kadın
demeden sokaklara çıkdı. Ve Azerbaycan o gün tam olarak ağlayan karanfile
benziyordu..Her tarafda göz yaşı, mezara yola salınan şehitler ve karanfiller..
O zamandan bu güne kadar karanfil “Matem çiçeği” sayılır. Hiç kimse hiç kimseye
karanfil hediye etmez.. Ve o günden bu güne Azerbaycanda karanfiller hep
ağlar...
P.S. Bu yazı Türkiyenin Hür Gazetesi için yazılmış ve orda yayınlanmıştır. Haklarımıza saygı.
P.S. Bu yazı Türkiyenin Hür Gazetesi için yazılmış ve orda yayınlanmıştır. Haklarımıza saygı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder